İşadamı M. Ali Topçuoğlu’nun destekleriyle tamamlanan Türkiye’nin 4. Ve bölgenrin en geniş kapsamlı Nöroloji Yoğun Bakım ve İnme Merkezi, Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde törenle hizmete açıldı.

Merkezin açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. Ali Gür, Nöroloji Yoğun Bakım ve İnme Merkezi’nin bölgenin en kapsamlı merkezi olduğunu ve tüm bölge illerine hizmet vereceğini vurgularken, “Dünya Sağlık Örgütü’nün rakamlarına göre, her 10 milyon nüfusa sahip bölgede, 6 – 8 dakikada bir insanın inme geçiriyor. Bu ünitenin ne anlama geldiği buradan daha iyi anlaşılıyor. İnmelerde iki şey olur. Ya inmeden, felçten sonra ani müdahale yaparak önlersiniz. Ya da, olduktan sonra hızlı tedavilerle tekrar hayata döndürürsünüz. Bunları yapmazsanız da uzun süre yatağa bağımlı kalır, topluma yük olur veya komplikasyonlardan dolayı ölür. O yüzden şu anda Türkiye’de dördüncüsü açılan; Ankara, İzmir, Eskişehir’den sonra, dördüncüsü hastanemizde açılan merkezimiz bölgemizdeki büyük bir eksikliğe cevap veriyor. İnme merkezimiz hastalar için büyük bir şans. 14 yataklı nörolojik yoğun bakım ve inme merkezimizin doluluk oranı yüzde yüz” şeklinde konuştu. 

Bu ünitenin oluşmasında büyük katkı sağlayan M. Ali Topçuoğlu’na ve özellikle bu konularda çok duyarlı olan oğulları, arkadaşımız Mustafa Topçuoğlu Bey ve kardeşlerine teşekkür ediyorum” dedi.

Desteğiyle adı Nöroloji yoğun Bakım ve İnme Ünitesi’ne verilen M. Ali Topçuoğlu ise,Gaziantep Üniversitesi ve Şahinbey Araştırma Uygulama Hastanesi’nin Gaziantep için bir şans olduğunu vurgulayarak, “Bu hastane bölge illerimiz için de bulunmaz bir nimet. Hastanemizde son derece duyarlı bir ekip var. Hepsinden Allah razı olsun. Bu duyarlı ekibin sayesinde bir felç ünitesi kurulmuş, tebrik ediyoruz. Buraya gelene hastalara Allah’tan acil şifalar diliyoruz. Yöneticilerine de canı gönülden çok teşekkür ediyoruz. Böyle bir tesisi Gaziantep’e, bölgeye, Türk Milleti’ne kazandırdıkları için hepsin yürekten kutluyorum” diye konuştu.

Konuşmaların ardından, Rektör Prof. Dr. Ali Gür ve Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Murat Taner Gülşen, M. Ali Topçuoğlu’na plaket takdim etti. 

Açılış törenine, Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı Yusuf Kaya, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Savaş Gürsoy, Prof. Dr. Hilmi Bayraktar ve Prof. Dr. Metin Bedir, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Zeki Çelen, Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Semih Giray, Rektör Danışmanları Prof. Dr. Süleyman Ganidağlı, Doç. Dr. Necip Fazıl Yılmaz, Genel Sekreter Yardımcıları Mehmet Emin Alioğlu ve Burhan Akyılmaz ile öğretim üyeleri ve hastane çalışanları katıldı.

İNME MERKEZİ NEDEN ÖNEMLİ?

İnme günümüzün yaş sınırlaması olmayan, çocuklarda bile görülen bir hastalık. Özellikle diyabet, hipertansiyon, kalp hastalığı, obezite gibi risk faktörü olan ya da sigara kullanan kişilerde inmenin ortaya çıkma ihtimali daha fazla. Bölgemizde (Gaziantep, Ş.Urfa, K.Maraş, Osmaniye, Kilis, Adıyaman ve çevresi) yaklaşık 10 milyon insan yaşıyor. Bu bölgede et ağırlıklı beslenme söz konusu ve Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre bu tür beslenme alışkanlığının yüksek olduğu yerlerde inme riski daha yüksek. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre her 10 milyon nüfuslu bölgede 6 dakikada bir felç yaşanıyor. Bölgede bizim gibi bir hizmeti veren herhangi başka bir merkez olmadığından dolayı şu anda çok önemli bir konumda ve inme üssü haline gelmiş durumda.

İNME NEDİR, NASIL ANLAŞILIR?

Hasta yakınları inme durumunda, hastaları soğuk suya sokma gibi atadan kalma, eski yöntemler kullanabiliyor. Konuşma bozukluğu, kol, ya da ayaklarda gerçekleşen ani güçsüzlük, uyuşma, görmede kayıp, denge bozukluğu gibi belirtiler görüldüğünde hiç vakit kaybetmeden hastayı hastaneye getirmek gerekiyor. Acil Servis’te gerçekleşen ilk müdahalede damar tıkanıklığı tespit edilirse, hasta yoğun bakıma alınarak damar yolundan pıhtı eritici bir ilaç yapılıyor. Bu pıhtı eritici ilaç 4 buçuk saat içerisinde hastaneye getirilen ve müdahale edebilen hastalarda işe yarıyor. Bu tedavi yöntemiyle yaklaşık 1 saat içerisinde yüzde 50’ye yakın oranında başarılı olunabiliyor. Eğer damar açılmazsa hastayı anjiyo ünitesine alıyoruz ve endovasküler denilen kasıktan yapılan anjiyo ile beyin damarlarına ulaşılarak, beyindeki pıhtı bu yöntemle (cihazla) çekilmeye çalışılıyor. Bu tedavi yönteminin başarı oranı ise yüzde 90’a yakın. Böylelikle hasta ağır bir felçten kurtulmuş oluyor. 

Türkiye’de ölümler en çok kalp, kanser ve üçüncü olarak da inmeden gerçekleşiyor.