El Bab’da yaşayan ve ikiz gebeliği olan Mudeha Dimo bebeklerinde hayati risk olması nedeniyle ülkemize getirilmişti. Bebeklerde kan uyuşmazlığı vardı ve bu durum iki bebeğinde yaşamı için ciddi bir tehdit oluşturmaktaydı.

Yaptığım ilk değerlendirmede gebelik haftasının çok küçük olması ve bebeklerin durumunun çok sıkıntılı olmasından dolayı gebeliğin sonlandırılması tercih edilebilirdi. Ancak arka arkaya anne karnında yapılacak kan transfüzyonları ile bebekler hayata döndürülebilirdi. Biz ikincisini tercih ettik ve durumu annneye anlatmak durumundaydık.

Anne Türkçe bilmiyor ve tercüman aracılığıyla anlaşıyorduk. Yanında hiçbir yakını yoktu. 3 çocuğunun daha olduğunu ve en küçük çocuğunun 3 yaşında olduğunu öğrendik ve eşinin çocuklarına bakmak için gelmediğini anlattı. Durumu açıklamak çok uzun zamanımızı aldı ve bu durumun çok ciddi olduğunu anlattık. Literatüre baktığımızda ikiz olupta etkilenen ve tedavi yapılan dünyada 4 olgunun olduğunu gördük. Bizim hastamız 5.olguydu. bu durum hem ayrı bir heyecan getiriyor hem de sorumluluğumuzu daha da arttırıyordu.  Annenin bebekleri için bu yolda ciddi fedakarlıklar yapabileceğini gördük. Çünkü bu tedavinin yaklaşık 3 ay sürebileceğini ve sonrasında küvözde yatabileceklerini ve bu sürenin toplam 5-6 ayı bulabileceğini anlattık. Ancak gebelik haftasının küçük olması ve durumlarının ağır olması nedeniyle  gebeliği de sonlandırma seçeneği vardı. Tabi anne olmak böyle bir şey. Yabancı bir memlekette, belki de nasıl bir sürecin beklediğini bilmeyerek tedirgindi ama  bebekleri için tüm zorluklara katlanabileceğini yüzünden görebiliyorduk. O gün tüm hazırlıklara başlayarak ertesi gün her iki bebeğe ayrı ayrı ilk kan naklini gerçekleştirdik  ve sıkı takibimiz başladı. Her hafta takibini gerçekleştirdik.  Yaklaşık 2,5-3 ay boyunca aralıklı olarak her iki bebeğe toplam 6 şar  defa anne karnında kan naklini başarıyla gerçekleştirdik. Daha sonra doğumunu yaptırarak bebeklerin yenidoğan yoğun bakımdaki takipleri başladı. Burada da ciddi bir süreçten geçen bebekler yaklaşık 2 ay sonra sağlığına kavuşarak taburculuğu gerçekleşti. 

Toplamda 6 ay ülkemizde misafir ettiğimiz Mudeha Dimo ölmek üzere olan iki bebeğini sağlıklı bir şekilde kucağına alarak memleketine çocuklarının ve eşinin yanına döndü. Biri kız biri erkek olan ikizlerimizden erkek olanının adı Tuncay’dı. Oğluna verdiği isimle şükranını dile getiren bu anne her cuma bizimle paylaştığı duaları ve iyi dilekleriyle bize yaptığımız işin ne kadar kıymetli ve kutsal olduğunu ve bir can için yapılan fedakarlıkların nasıl güzel sonuçlanabileceğini hatırlatıyordu. Tabi bu süreçte Müdeha’nın anne olarak gösterdiği mücadele babanın ve kardeşlerin yaptığı fedakarlıklar bizleri çok etkilemiştir. Süreç Mudeha ve bebeleri içinde çok uzundu ve yorucuydu. Ancak emeklerimizin başarı ile sonuçlanması bizlere bizim için tarif edilemez bir mutluluktu.

(Bu tedavi sürecinde birlikte çalıştığım ve her aşamada en az benim kadar emeği olan  perinatolog arkadaşım Uzm.Dr. Murat Aykut Özek’e, ekibimizde ki ebelerimiz Bedia Can,  Zuhal Tetik ile yenidoğan uzmanımız Uzm.Dr. Ayşen Orman’a bu uzun süreçte özverili çalışmaları ve emeklerinden dolayı çok teşekkür ediyorum).