Dünyada ve Türkiye’de sayılı merkezlerde uygulanabilen kafatası açılmadan yapılan beyin ameliyatı Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Araştırma ve Uygulama Hastanesi Beyin Cerrahi Kliniği’nde de başarı ile gerçekleştiriliyor.

GAÜN Tıp Fakültesi Beyin Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. İbrahim Erkutlu ve ekibi tarafından bu ameliyatlar başarıyla gerçekleştiriliyor. Doç. Dr. Erkutlu, bu yöntemle beyin ameliyatı gerçekleştiren sayılı merkezlerden olduklarını belirtti.

Klinikte yıllık bin 500’ü aşan ameliyat yapıldığını kaydeden Erkutlu, bu sayının gün geçtikçe arttığına dikkat çekti. Erkutlu, “Bu yöntemle küçük bir kafa deliğinden ya da burun deliğinden kafatasının içine hatta bazen de beyinin içine giriyoruz. Kullanılan cihazlar hem hastayı hem de bizi yormadan ameliyat imkanı tanıyor. Ameliyat sonrası kısa süre içerisinde hastamızı taburcu ederek evine gönderiyoruz” dedi.

BÖLÜM HAKKINDA
Gaziantep Üniversitesi Beyin Cerrahi servisi toplumda yaygın olarak görülen beyin hastalıklarında başarı için tam donanımlı bir merkezdir. Bu klinikte Doç Dr. İbrahim Erkutlu, Doç. Dr. Murat Geyik ve Doç Dr. Mehmet Alptekin gibi aynı branşta mesleklerinin zirvesinde fakat yan dallarıyla her biri kendi alanında uzman olan beyin cerrahları çok güçlü bir ekip yaklaşımı ve multidisipliner tedavi anlayışı ile hareket ediyorlar. Bu da çok önemlidir. Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi Beyin Cerrahisi her geçen gün tıp teknolojisindeki yenilikler ile hızla gelişmekte ve buna paralel olarak bu üçlü ekip teşhis ve tedavide komplike olarak daha başarılı sonuçlar alınabilmekte ve nerdeyse Avrupa ile yarışır durumda bir ekip haline gelmiş durumunda.

ENDOSKOPİK KAFA TABANI AMELİYATI
DOÇ. DR. MURAT GEYİK’TEN SORULUR

Klinikte üç öğretim üyesi beyin cerrahisi ile ilgili tüm ameliyatları başarıyla yaptığını kaydeden Erkutlu sözlerini şöyle sürdürdü; “Hastalarımız dünya standartlarında tedavi görmeyi ve hizmet almayı hak ediyor. Doç. Dr. Murat Geyik beyin ameliyatları ve endoskopik kafa tabanı ameliyatlarında çok başarılı. Çünkü ülkemizde endoskopik beyin cerrahisinin öncülerinden Prof. Dr. Savaş Ceylan ve Almanya’da Greifswald Üniversitesinde Prof.Dr.Henry W. Schroeder yanında dönem dönem endoskopi eğitimi aldı.Beyin fonksiyonlarını ölçme alanında önemli ilklere imza atan Doç. Dr. Mehmet Alptekin ise komplike omurga ameliyatları ile ayrıca uğraşıyor.”

YILLIK BİN 500’Ü AŞKIN BEYİN AMELİYATI YAPILIYOR
Beyin Cerrahi Kliniğinden bahsederken diğer kliniklerden farklı olarak neler yapıldığına değinen Ana bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. İbrahim Erkutlu, “Öncelikle standart ve klasik beyin ve omurilik cerrahilerinin dışında özellikle son yıllarda popülerliği artan kafatasını açmadan 4 mm’lik incecik kameralarla tümör ve hidrosefali ameliyatları da yapılmakta. Özellikle hipofiz bezi tümörü dediğimiz ve görmeyi etkileyip bazen de hayatı tehdit edebilen problemlerde çok kibar bir yöntem olan bu endoskopik cerrahi yöntemlerini de yöremizde en sık kullanan kliniklerin başında gelmekteyiz. Yıllık bin 500’ü aşan ameliyatlarımızın içinde gün geçtikçe bu ameliyatların oranı artıyor. Bu yöntemle ve bu kameralarla küçük bir kafa deliğinden ya da burun deliğinden kafa tasının içine hatta bazen de beyinin içine giriyoruz. Bu cihazlar bize hem hastayı hem de bizleri yormadan ameliyat imkanı tanıyor ve hastanın erkenden evine dönmesini sağlıyor” dedi.

HASTAYI CİHAZDAN KURTARAN YÖNTEM
Beynin su toplaması tedavisinde de aynı kameraları kullandıklarını kaydeden Erkutlu şöyle konuştu; “Bundan başka kliniğimizde halk arasında beyinde su toplaması denilen, çocuklarda ve yenidoğanlarda sık görülen bir hastalıkta da bu kameralar kullanılarak hastaya hiç bir cihaz takılmadan beyin içi su yolları birleştirilerek tedavi edilmektedir. Bu yöntem uygun hastalarda çok iyi sonuçlar vermekte ve hasta ömür boyu bu cihazı beyin ve karnında bu cihazın hortumlarını vücudunda taşımaktan kurtulmaktadır.”

TÜM BEYİN AMELİYATLARI YAPILIYOR
Klinik hakkında genel bilgiler de veren Ana Bilim Dalı Başkanı Erkutlu, şu ifadelere yer verdi; “Kliniğimiz 1991 yılında kuruldu. Bugün kliniğimiz 30 civarında normal servis ve 7 yataklı yoğun bakım ünitesine sahip olup, aynı zamanda bünyesinde 2 adet yüksek teknolojili elektromanyetik gelişmiş ameliyat mikroskobu, 1 adet nöroendoskop cihazı, 1 adet intra ve perioperatif doppler, 4 adet yüksek devirli elektronok motor, 1 adet ultrasonik aspiratör ve intraopertif  ultrasonik görüntüleme cihazı bulunmaktadır. Hemen her gün 2 adet modern ameliyathanesinde 7/24 ameliyat imkanı mevcuttur. Kliniğimizde 16 adet uzman beyin cerrahi yetiştirilmiş olup şu anda kliniğimizde benim dışımda Doç. Dr. Mehmet Alptekin ve Doç. Dr. A. Murat Geyik olmak üzere 3 adet öğretim üyesi ve 5 araştırma görevlisi doktor hizmet vermektedir. Ameliyathanelerimizde tüm beyin ameliyatları, komplike omurilik açık ameliyatları, pediatrik nöroşirürji ve endoskopik kafa  tabanı cerrahileri başarı ile uygulanmaktadır.”

HEKİMDEN UYARILAR
Baş ağrıları konusunda uyarılarda da bulunan Erkutlu şöyle devam etti; “Özellikle uyuyup dinlendiğiniz halde sabahları görülen şiddetli baş ağrılarına dikkat edin. Baş ağrılarına eşlik eden ve yemek yemeden bağımsız fışkırır tarzda kusmalar var ise, daha önce zaman zaman baş ağrısı olan kişinin şu anki baş ağrısının “daha önce hiç böyle bir baş ağrım olmadı” diye yakınması hallerinde mutlaka acilen doktora başvurulması gerekmektedir. Sık tekrarlayan ve özellikle sabah saatlerinde yoğunlaşan şiddetli baş ağrısı, beyin tümörü habercisi olabilir. Baş ağrısı şikayeti sık tekrarlıyorsa mutlaka incelenmesi gerekiyor. Beyin tümörlerinin büyük kısmında baş ağrıları ilk bulgu olarak kendini gösterebilmektedir. Baş ağrılarının büyük bir kısmı beyin tümörü anlamına gelmez. Baş ağrısının  kabaca iki türü vardır. Birincisi gözle göremediğimiz tabiri uygunsa moleküler düzeydeki baş ağrılarıdır. Bunların tedavisini genellikle Nörolog doktorlar yönetir ve planlarlar. Bunların içerisine migren ve kronik baş ağrısı, vb gibi ağrılar giriyor. Bayanlarda migren ağrısı oranı erkeklerde göre daha fazla görülüyor. Bu ağrılarla birlikte bulantı kusma da olabiliyor.Hastalar bu ağrıyı çektiği zamanlarda ışığa, gürültüye hassas oluyorlar ve genel bir işgücü kaybı gelişiyor.  Bunların yanında gerilim tipi baş ağrıları  olup bunlarda günün stresi ile artan ve genellikle ikindi yada gün sonuna doğru görülen tiplerdir. Bir de radyolojik filmlerde göz ile görülebilen tümör , kist ve kanamalara bağlı baş ağrıları vardır ki bunlar hayatımızı tehdit ederler. Bu tip baş ağrıları ise daha çok beyin ve sinir cerrahları ilgilenirler. Özellikle çocuklarda baş ağrısı önemli bir şikayet olup çok rastlanır bir durum değildir. Ama çocuğunuz başım ağrıyor diyorsa mutlaka bir doktora başvurmak gerekir ve erişkinlerden daha ciddi sonuçları olabilir. Bu yüzden mutlaka bir doktora başvurmak gerekmektedir. Beyin tümörlerinde ilk yapılacak tedavi ise cerrahidir. Bunun ilk nedeni beyin kapali bir kutu olduğu için misafire yeri olmayan bir ev gibidir.Önce cerrahi ile çıkarılan materyalin ne olduğunu mikroskobik olarak inceleyip ortaya koymak gerekiyor. İkinci olarak da diğer tedavi yöntemleri cerrahi ile tümör hacminin azaltılması kadar etkin olmaması. Bunun nedeni ise Kan-Beyin bariyeri denilen bir yapının bir çok beyin tümörünün ilaç ile tedavisini engellemesidir. Bu nedenle cerrahi yöntemler beyin tümörlerinde önemli bir yer tutuyor. Beyin tümörü dışındaki baş ağrılarında ağrı kesici kullanımı halk arasında sık uygulanan bir durum olup bu konuda uzman hekimin tavsiyesi ve araştırması sonrasında kullanmak en iyi seçenektir. Problemi önce teşhis etmek, yani sebebini ortaya koymak öncelikli olmalıdır.”(memohaber)