Geçen hafta Adana da bir hemşirenin dudaklarına yaptırdığı silikon enjeksiyonu sonucu rahatsızlığının ilerlemesi ve dudaklarının çok büyümesi üzerine görüşlerini aldığımız Dermatoloji uzmanı Dr. Dilek Üstünsoy “ Sağlığın hiçe sayıldığı bir ortamda üstelikte bir sağlık çalışanımız dudaklarını kaybetmek üzere iken hem çok üzüldüm hem çok şaşırdım’’.

Hemşire arkadaşımızın öncelikle bir kuaförde bu işlemi yaptırmış olması çok yanlış. Çünkü kendisi sağlığın içinde olan biri, bu işlemi  mutlaka bir hekime yaptırmalıydı. Aslında bu sorgulamayı her vatandaşın yapması lazım kaldı ki sağlığın içinde yer alan birinin bu yanlışa düşmesi ayrıca çok üzdü beni. Sorgulanması gereken çok husus var bunlara başlıklar halinde tek tek değinelim isterseniz.

1) Bizler muayenehane açarken aylarca Sağlık Müdürlüğü ve ilgili mercilere dilekçeler, diplomalar verirken bir klinik, bir muayenehane açarken yaşadığımız engelleri bir görseniz aklınız durur. Kaldı ki açmakla bitmiyor belli aralıklarla denetimlere tabi tutuluyoruz prosedüreler bizim için son derce zorlayıcı, caydırıcı olma çabasında iken eğitimi, yetkisi ve hatta doktor bile olmayan bu insanların pervasızca bu kadar rahat ve sorgusuz işletmeler açmasına izim verilmesi bu ülkede eğitimin, siyasetin ne kadar yetersiz olduğunu ve nelere alet edildiğini açıkça gözler önüne sermekte.

2) Sağlık her şeyin başı diye söyleriz ama nedense bunun gerçek anlamına haiz değiliz. Sağlığın değerini en iyi kaybeden bilir. Neden bu ülkede tecrübeler hep nasihatle olacağı yerde musibetle oluyor bunu da anlamıyorum.

3) Sonuçta yapılan tıbbi bir işlem, kullanılan tıbbi cihazlar ve kullanması gerekenlerin bu işin eğitimin almış ancak burada eğitimin boyutunu da tartışalım kime göre neye göre yeterlilik. Bu tip kozmetik ve estetik uygulamaların yapıldığı klinikleri kimler açar kimler idare eder. ‘Sertifika ya da ehliyeti olan’ ne demek böyle bir şey yok araba mı kullanıyorsunuz ya da 2-3 aylık bir sertifika ile hangi bilimsel ya da akademik alanda söz sahibi olabilirsiniz. Kimse kusura bakmasın bugün böyle bir klinik açmak için önce 6 yıl tıp fakültesi sonrasında 5 yıl ihtisas yapacaksınız, bitti mi yok bir de mecburi hizmet.  Ne demek ihtisas; ‘uzmanlık’ bununla da bitiyor mu hayır tabi ki sürekli yeterlilik durumu için yurt içi ve yurt dışı kongreler, kurslar, özel eğitimler… Sertifikadan, ehliyetten ya da ruhsattan bahsedecekseniz bunlarla gelecekseniz.  13 yıl sonra şu meşhur tabir var ya ‘atı alan Üsküdarı geçememişse’ o zaman böyle bir klinik açmaya karar verirsiniz. Öyle iki üç parça uzak doğulardan gelmiş, tabiri caizse çakma cihazlarla da olmaz bu iş iyi bir sermaye gerekir. Kullandığınız cihaz, malzeme, ürün her ne varsa insan sağlığı ile uyumlu belli kriterleri olan malzemelerdir takdir edersiniz ki bunların da bir bedeli vardır. Gittiğiniz yeri doğru olması için önce yolunuz doğru olacak. Kısaca bir tıp eğitimi ve sonrasında mutlaka bir uzmanlık olacak.

4) Son zamanlarda sıkça gündemi işgal eden hatta Cumhurbaşkanı külliyelerinde sonuçlanan bir husus daha vardı. Lazer epilasyon uygulamaları nerede ve kimler tarafından yapılır. Neyse ki siyasi tavrımız bunu da çözdü. İnşallah bunun da bedelini insanlar bugün bu hemşire arkadaşımız gibi ağır ödemek zorunda kalmazlar. ‘Efendim kıl-tüy işi doktorun mu’. Siz bu olaya buradan bakarsanız olayı bu kadar hafife alırsanız sonucuna da hepimiz katlanacağız. Deriyi ilgilendiren her ne varsa bu hastalık, kozmetik ya da estetik her neyse hekimi ilgilendirir. Yapılan tüm uygulamalar tıbbi bir uygulamadır ve kullanılan her cihaz tıbbı cihazdır. Bunu kim nasıl değerlendiriyorsa değerlendirsin hiç önemli değil eğer bu uygulamalar deri bütünlüğünü sağlığını ilgilendiriyorsa her hangi bir problem çıktığında yapan kişi bu sorumluğu da alacak sonra yok öyle hastayı mağdur edip ondan sonra ben bunu düzeltemem demek. Biz hekimlerde hatalı veya bazen komplikasyon dediğimiz ya da malpractise diye adlandırdığımız istenmeyen, uygulamalarımıza bağlı yanlışlar yapabiliyoruz ancak unutmayın ki biz bunun bedelini ister adli ister mali ister kendi çabamız ve takiplerimiz ile yönetebiliyoruz gerekirse diplomamızla ödüyoruz, ‘yaptım olmadı, benden bu kadar’ diyebilme lüksümüz yok, bugün bir yeri açıp yarın işler ters gidince hayalet gibi kaybolmak yok. Kendi derneklerimiz, odalarımız bu bilincin yerleşmesi için yoğun çaba içerisindeler ancak nafile bizler hayatımız boyunca kendi ahlak anlayışımıza uygun bulmadığımız için arkamıza  gerekli siyasi güçleri alarak bir yerlere gelmiyoruz ve gelmeyeceğiz de. Bugün bu kadar çaba içerisindeysek hem kendi uzmanlık alanımıza sahip çıkmak hem de halkı bekleyen tehlikeleri gerek tavrımız gerek eğitim anlayışımız çerçevesinde bildirmek ve bilinçlendirmek içindir.

Şimdi gelelim bu hemşire arkadaşımızın durumuna inşallah bir an önce sağlığına kavuşur dudaklarını kaybetmeden. Buradan bu yazıyı okuyan herkese son kez özetliyorum: sağlık uygulamaları ki bunun bir sınırı tanımlaması yok vücuttaki her noktayı içeren durum hekimi hele de deri gibi vücudun en büyük organını ilgilendiren her hadise her uygulama dermatologları ilgilendirir ister hastalık ister kozmetik ya da estetik amaçlı olsun.

Vücudunuz sizindir, sizin olan hangi şeyi bu kadar kolay riske atabilirsiniz ?