-SANİ KONUKOĞLU HASTANESİNDEN DR. REZAN HARMAN GÜNERKAN:
-“KIŞ AYLARINDA İNSANLARIN TAMAMINA YAKINININ YAKALANDIĞI, ANCAK ÇOK DA CİDDİYE ALINMAYAN GRİP, FARKLI HASTALIKLARI TETİKLEYEBİLECEĞİNDEN CİDDİYE ALINMASI GEREKEN HASTALIKTIR”
-“GRİBİN YAYILIMINI ÖNLEMEK AÇISINDAN GRİP AŞISI ÖNEMLİDİR”
Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Rezan Harman Günerkan, kış aylarında neredeyse tüm insanların yakalandığı ancak pek de önemsenmeyen grip rahatsızlığının, birçok farklı hastalığı tetikleyebileceğinden ciddiye alınması gereken bir hastalık olduğunu söyledi.
Dr. Rezan Harman Günerkan, “İnfluenza adı verilen bir virüsün neden olduğu grip; ateş, şiddetli kas ve eklem ağrıları, halsizlik, bitkinlik, titreme, baş ağrısı ve kuru öksürük gibi belirtiler ile başlayan bir enfeksiyon hastalığıdır” dedi.
Çok kolay ve hızlı bulaşan grip hastalığının önemsenmesini ve önlem alınmasını isteyen Dr. Rezan Harman Günerkan, “Grip, influenza virüslerinin yol açtığı, akut üst solunum yolu enfeksiyonu semptomları ile başlayan bir hastalıktır” diye konuştu.
Diğer virüslerin yaptığı üst solunum yolu enfeksiyonlarına da toplumda grip denildiğini anlatan Dr. Rezan Harman Günerkan, bu durumun hastalığın diğer üst solunum yolu enfeksiyonları ile karıştırılmasına neden olduğuna dikkat çekti.
GRİPİN TARİHÇESİ
Gribin tarihinin insanlık tarihi kadar eski olduğunu vurgulayan Dr. Rezan Harman Günerkan, şöyle devam etti:
“Grip, Galya’da yerleşmiş Frankların konuştukları dilde ‘yakalanmak’ anlamına gelen ‘Gripan’dan köken alır. Gribin diğer bir ismi ‘influenza’dır. Influenza, İtalyanca bir kelime olan influentia difreddo’dan gelir. Bu sözcük astroloji kökenli olup, yıldızlardan geldiği varsayılan gizli bir kuvvet veya yıldızlardan akan eter tabiatında, insanların iş ve hareketlerine etki eden bir sıvı anlamına gelir.
Ayrıca 1889 – 1892 salgınında tuttuğu şahısları son derece bitkin hale getirdiğinden Anadolu’da bu hastalığa ‘paçavra hastalığı’ denilmiştir. Gribin tarihi neredeyse insanlık tarihi kadar eskidir. M.Ö 415 senesinde Sicilya’da Atina orduları arasında bir grip epidemisinin olduğu Hipokrat tarafından kaydedilmiştir.”
GRİP AŞISI
Gribin yayılımını engellemek açısından grip aşısının büyük önem taşıdığının altını çizen Dr. Rezan Harman Günerkan, “Gribin ağır seyretme ihtimali olan risk gruplarını hastalıktan korumak, hastalığın şiddetini ve ölümleri engellemek, toplumda verilmesi gereken zorunlu hizmetlerin kesintisiz sürdürülmesini sağlamak amacıyla aşı uygulanmaktadır” ifadelerine yer verdi.
Dr. Rezan Harman Günerkan, gebeler, doğum veya düşük yapmış ilk 15 gündeki kadınlar, 6-59 ay çocuklar, diyabet, kronik akciğer hastalığı, bağışıklık sisteminin baskılandığı durumlar gibi kronik hastalık nedeniyle risk taşıyan 5-64 yaş grubu kişiler, okul öncesi, ilk ve orta öğretim ve üniversite öğrencileri, 65 yaş üstü kronik hastalığı olanlar, silahlı kuvvetler mensupları, kolluk kuvvetleri (Emniyet, Jandarma) ve 5-24 yaş arası geri kalan tüm nüfusun mutlaka grip aşısı yaptırması gerektiğini kaydetti.
Dünyada halen üç tip aşı üretildiğini bildiren Dr. Rezan Harman Günerkan, bu aşıların “İnaktif adjuvanlı, inaktif adjuvansız ve canlı attenue (hastalık yapıcı etkisi zayıflatılmış) sprey aşı” olduğuna işaret etti.
Dr. Rezan Harman Günerkan Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulunun aldığı karar gereğince ülkemizde gebeler hariç tüm hedef gruplara adjuvanlı aşı uygulanacağını anımsattı.
ADJUVAN NEDİR?
Adjuvan’ı “Aşıların içine bağışıklık sisteminin verdiği yanıtı artırmak için eklenen yardımcı maddeler” olarak tanımlayan Dr. Rezan Harman Günerkan, bu maddenin bir doz aşıdaki virüs içeriğinin 2-8 kat azalmasını sağladığını ve 80 yıldan bu yana birçok aşıda kullanıldığını söyledi..
“Grip aşısı adjuvan olarak skualen içerir” diyen Dr. Rezan Harman Günerkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Skualen, insanlarda, hayvanlarda ve bitkilerde bulunan doğal bir maddedir. Balık yağında, zeytinyağında, kozmetiklerde ve bazı reçetesiz satılan ilaçlarda bulunur. Aşı üretiminde kullanılan skualen köpek balıklarından elde edilmektedir. Aşı yapıldıktan 8-10 gün sonra koruyucu etkisi başlar. İki hafta sonra da tam koruma sağlanır. Aşının 10 yaş ve üzerindeki kişilere tek doz olarak uygulanır. 6 ay ve altındaki bebeklere aşı uygulanmaz, emzirme döneminde aşı yapılabilir.”
GEBELİKTE AŞI UYGULAMASI
Grip aşısının gebelikte zararlı olup olmadığına yönelik çalışmalar yapıldığını hatırlatan Dr. Rezan Harman Günerkan, bu çalışmalar hakkında şu bilgileri verdi:
“Gerek canlı, gerek adjuvanlı veya adjuvansız aşılar ile hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda gebelik, bebeğin anne karnındaki gelişimi, doğum ya da doğum sonrası gelişimi üzerine doğrudan ya da dolaylı zararlı bir etkiye ilişkin kanıt saptanmamıştır. Dünya Sağlık Örgütü’nün aşı konusundaki Uzmanlar Komitesi pandemik A (H1N1) 2009 aşılarının gebelerde uygulanabileceğine ilişkin bir karar almıştır.
Grip aşısı 20’inci haftadan ileri gebeliklerde güvenilirdir. 20’inci haftadan erken gebeliklerde de herhangi istenmeyen bir etki tespit edilmemiştir. 20’inci haftadan önceki gebeliklerde aşı kişinin yazılı onayı ile uygulanır. Gebeler için adjuvansız aşı temin edilmesi öngörülmüştür. Gebelere adjuvansız aşı uygulamasına 2009 yılı Aralık ayında başlanmıştır.”
AŞI KİMLERE UYGULANMAZ
Dr. Rezan Harman Günerkan, daha önce aşı yapıldı ise ve alerji geliştiyse, yumurtaya karşı alerjiniz varsa ve yüksek ateşiniz var ise aşı uygulanmayacağını ve ertelenmesi gerektiğini ifade etti.
Aşının beklenen en sık yan etkilerine de değinen Dr. Rezan Harman Günerkan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Aşı uygulanan bölgede kızarıklık, şişlik, ağrı, morluk, vücut kırıklığı, yorgunluk, baş ağrısı, terleme, titreme, kas ağrısı gibi yan etkiler görülebilir. Ancak bu yan etkiler genellikle aşıdan sonraki birkaç gün içerisinde kendiliğinden düzelir.”
|