Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalında görevli Dr. Damla Aydın Alpay’ın hem sözlü hem de fiziksel şiddete 14 Mayıs Anneler Günü’nde maruz kalmasıyla ilgili olarak açıklamada bulunan Türk Sağlık Sen Trabzon Şube Başkanı Mustafa Serdar, 'Sendikalı olsun olmasın sağlık çalışanlarımızın yanındayız' dedi

Türk Sağlık Sen Trabzon Şube Başkanı Mustafa Serdar, yaşanan şiddet olayı hakkında Bilim ve Sağlık Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada ‘Arkadaşın eline vurmuş ve hakaret etmiş. Doktorun kendisiyle görüşemedik. Ve bu arkadaşımıza yapılan saldırıyı kınıyoruz. Bu arkadaş beyaz kod vermiş, ifadesini almışlar. Hastane yönetimi dosyasını oluşturmuş. Üniversite hastanesinin avukatları da davayı takip edecekler. Bu arkadaşımız bizim sendikamız üyesi mi henüz bilmiyorum. Ama önemli değil, sonuçta sağlık çalışanı. Biz üye olsa da olmasa da o arkadaşımıza he türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu beyan ediyorum’ dedi.

Daha önce de Dr. Hasan Eraydın’ın şiddet olayına maruz kaldığını ifade eden Serdar ‘Aile hekimi silahla tehdit edildi. Trabzon’da en son şiddetle ilgili yaşanan olay bu. Bizim yönetim kurulu üyemiz Dr. Hasan Eraydın’a yapılan saldırıydı. Yargıtay’da onunla ilgili olarak kararını verdi. Para cezasına çarptırıldı, ayrıca hapis cezası aldı 18 ay. Sağlıkta şiddetle ilgili beyaz kod verildiğinde savcılığa ve karakola yansıyor. Yansıdığı zamanda bu kişi mutlaka cezasını alıyor’ diye konuştu.

Sağlık çalışanlarına yapılan şiddeti lanetlediklerini kaydeden Serdar ‘Ama bu konuda Sağlık Bakanlığı’nın daha açık ve sonuç verici adımlar atmasını bekliyoruz. Tabi belli bir aşama kaydedildi. Şiddetle ilgili adımlar var ama istenen boyutlarda değil. Sağlıkta dönüşüm programının da şiddetin artmasına neden olduğu konusuna katılıyorum. Genel merkezimizin bununla ilgili bir çalışması vardı. Hem sağlık güvencesinden faydalanamama hem de hastanelerimizin belli bir süre sağlık merkezine yaklaştırılmama, ilgili kişinin hastane veya sağlık servisine başvuru yaptığında bir güvenlik görevlisi marifetiyle hastaneye alınmasını sağlama. Çeşitli öneriler var bu konuyla ilgili. Sağlık bakanlığının da bu konuyla ilgili sendikalarla birlikte eğitim programı, burada halkında bilinçlenmesi lazım. Kendisine özverili bir şekilde sağlık hizmeti sunun sağlık çalışanlarına böyle kaba hakaret edici tavırlar içinde yaklaşmamalı.  Burada halkada büyük görev düşüyor’ dedi.

Serdar ‘ Bunun yanında bakanlık yetkililerinin açıklamaları çok önemli. Burada hastaların sağlığa erişimi, hasta-doktor seçme şansı her türlü kolaylık hastalara veriliyor. Dolayısıyla hastalar bir şekilde bilinçli olarak ‘ sen bana bu hizmeti her şartta vermek zorundasın’ şekilde yani bir nevi tehditvari bir yaklaşımla nasıl olsa sağlık bakanlığının politikası hasta ve hasta yakını her zaman haklıdır. Çalışan hizmet vermek zorundadır sağlık güvencemi masaya koyarım sağlık hizmetimi alırım, sen devlet memurusun bunu yapmak zorundasın, senin maaşını ben vergilerimden veriyorum. Yani bu tavırla sağlık hizmeti için insanlar başvuruyor. Kısmen bizimde şahit olduğumuz ve çalışanlardan aldığımız bilgi bu yönde. Dolayısıyla biz bu konuyu önemsiyoruz. Genel merkezimizin şiddetle ilgili çalışmaları var. Lanetliyoruz’ diye konuştu.

Serdar ‘Halkımız gündelik yaşadığı stresi sorunu ekonomik sıkıntıları ve diğer sorunların bir nevi intikamını sağlık çalışanlarından almamalı. Günlük birikimlerin tepkisini gelip orada sağlık çalışanlarına yüklememeli. Bilsinler ki sağlık çalışanları hekimler hemşireler özverili bir şekilde halkımıza sağlık hizmeti sunmaya çalışıyorlar. Saygılı olmak durumundalar. Kaba kuvvetle de hakaretle küfürle hiçbir yere varılamayacağını bu sorunun kökten çözümü için kesinlikle yediden yetmişe eğitimin şart olduğunu düşünüyoruz. Caydırıcı ceza her şeyden önemli’ sözlerini kaydetti. Bilim ve Sağlık Haber Ajansı / Burcu KESKİN