Yağmur kardan hızlı yağarmış. 

Günler geçer, aylar geçer olmaz dediğin ne varsa olurmuş. 

Ve bazı acılar asla azalmazmış.

1 yıl önce Güvenparkta bomba patlaması ile hayatını yitiren ODTÜ Elektrik Elektronik öğrencisi Ozancan Akkuş’un ailesi ile geçen bir yılı değerlendirdik.

Radyoloji teknisyeni Babası Nuri Akkuş ve Hemşire eşi Senem’den geriye konuşmayan ,gözleri boşlukta sesi titreyerek konuşan canlı cenazeler kalmıştı. Sözü Nuri bey aldı öncelikle: “ Adını Ozancan koyduk, adını dürüstlük, adını umudumuz koyduk. Ozancan bizim sonsuzluğa hediye ettiğimiz tüm hikayelerimizin Ozanı’’, canımızdan Can kattığımız Ozan’Can..”

 “ Haykıracak çok şey var,ama bizim sesimiz kısıldı. Dünyanın en büyük acısını yaşattılar bize.

Biz her gün ölüyoruz,Yaşamak buysa yaşamıyoruz,yaşamak istemiyoruz,tüm yaşam sevincimiz ortadan kalktı.

İnsanı ayakta tutan şey sevgidir,umuttur.Ne umudumuz kaldı ne sevincimiz. Çocuklarımıza dünyada siyah olan her şeyin aksine umudun olduğunu öğrettik, inandıkları uğruna çalışmayı,pes etmemeyi öğrettik.Sevgiyi, gerçek sevgiden bu dünyaya ne pay varsa hepsini sadece çok severek öğrettik.

Sosyal bir gençti

Oğlumuzun kalbindeki,beynindeki,vücudundaki o hiç bitmeyen farklı enerji her anındaydı. Bazen basket maçlarında attığı son sayıda bazen gitarındaki o son tınıda. Ozancan etrafımızdaki tüm ailelere sosyal,aktif olarak da başarılı olunabileceğini öğretti. Enstrümanları ile sesi ile her ortamda arkadaşları ile buluşur ve spor üzerine sanat üzerine sohbetler yapardı. Fenerbahçeliydi .

Türkiye 1.si olup Ankara Fen Lisesine gitmek istediğini söylediğinde 14 yaşındaydı.Ankara’da 4 yıl geçirdi. Zamanın ötesine geçti inanılmaz bir bilgi birikimine inanılmaz dostluklara inanılmaz anılara sahipti. Sıra üniversiteye geldiğinde Ozancan bilim üreten, bilimle insanlara dokunan biri olmaya karar verdi, ODTÜ’lü oldu. 

İkinci Atatürk

Annesi Senem Akkuş “ Ben ikinci bir Atatürk doğurdum. Ata gibi bir yiğit yetiştirdim.Zekası sporculuğu ve efendiliği ile her alanda derece yapmış bir evlat doğurmanın gururunu yaşıyorum. Çocukla çocuk,büyükle büyük sohbetler yapabilen empati kuran bir beyindi o. Bir bilim adamı,yaşamanın sebebi aşkla büyüyen bir oğul..

Zeki Çocukları Okutacağız

Ozancan Akkuş adına ODTÜ de açılan bursla öğrenci okutmaktayız.ODTÜ ailesine teşekkür ediyoruz duyarlılıklarından dolayı hep yanımızdalardı. Oğlumuzun vefatı ile mahkemeden gelecek tüm parayı yetenekli çocukların eğitiminde kullanacağız. Ozancan’ın yolu bilimdi, umudu bilgiydi. Biz de bize bıraktığı hazine için mücadele edeceğiz.

Aramadılar, Sormadılar

Evladımızı,geleceğimizi her şeyimizi yitirdik, tüm yaşananların ardından Fatma Şahin,Rıdvan Fadıloğlu ve Adil Konukoğlu dışında ne arayan ne soran oldu. Hiçbir beklentimiz yok hiç olmadı da yalnızca insan bu hiç azalmayan acının içinde bunu paylaşacak bir telefon, bir ses bekliyor.

GKV ailesine teşekkür ediyorum. Oğlumuzun adını; okuduğu okulun, kaptanlık yapıp defalarca maç kazandığı spor salonunda anıları ve fotoğrafları ile yaşatacaklar, duyarlı insanlıklarına müteşekkiriz.

Ozancan’ın Twiti

Ölümü özledim anne,yaşamak isterken delice. Delice yaşamak isteyen yavrularımızı bombalarla evimizden,yuvamızdan ciğerimizden aldılar kopardılar.

Koruyamadılar yavrumuzu.

Başkentte bombalar nasıl patlar,elini kolunu sallayarak bu kadar bomba bir Ülkenin başkentine nasıl gelebilir.Bu nasıl vicdansızlıktır,nasıl insanlıktır.Hadi kendini patlatıyorsun bizim yavrularımızdan ne istedin. Bu Ülkeye huzur ne zaman gelecek,çiçeklerimiz dallarında ne zaman kokacak,çiçeklerimizi dallarından koparıyorlar.Geleceğimizi,sevgimizi umudumuzu ....

Devletimizi, Milletimizi, Gaziantep’imizi seven insanlarız. Gaziantep’imizin eğitimde geri kalmışlığına isyan ettik hep. Eğitimin önemini çok iyi bilen insanlarız.Bu yüzden tüm hayatımızı çocuklarımızın daha iyi bir eğitim alması için elimizden geleni yaparak geçerdik. Ozancan dereceyle ODTÜ Elektrik Elektronik mühendisliğini kazandı, Kızımız Ceren Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesinde 4. Sınıf öğrencisi,Azra ise ortaokulda okumakta. Çocuklarımızın yeteneklerini ve zekalarını farkettiğimizde çok araştırdık, onlarla öğrendik her şeyi, sosyal alanlardaki yetenekleriyle akademik başarılarını birleştirdiler. 

Onlar ne yapmak istediklerine karar verdiler, biz yol olduk. Bakanımız Fatma Şahin ile daha önce üstün yetenekli çocuklar başlığı altında görüştük ve size nasıl yardımcı olabilirim diye sordu.Biz de çocuklarımızın çok başarılı olduğunu kendimiz için bir şey istemediğimizi, ancak gelecekte zeki çocukların heba olmaması için bir şeyler yapılması gerektiğini vurguladık. Bakanımız tüm duyarlılığı ile Oğlumuzun adıyla yaşayacak üstün yetenekli çocukların eğitim gördüğü BİLSEM’i Gaziantep’e kattı.