Özel Gaziantep Sevgi Hastanesi  Üroloji Uzmanı Op. Dr.Murat Mermerkaya, Kısırlık ile ilgili önemli bilgiler verdi.Dr. Mermerkaya, kısırlık pek çok toplumun önemli bir sorunu olduğunu söyledi.

Evlenen her altı çiftten birisi bir yıl içinde çocuk sahibi olamamaktadır. İlişki sıklığı ve şekli normal olmasına rağmen bir yıl içinde çocuk sahibi olunamaması durumu kısırlık (infertilite) olarak adlandırılır. Çocuk sahibi olamayan çiftlerin hemen hemen yarısında problem erkekten kaynaklanmaktadır.

Erkeklerde kısırlık yapan birçok sebep vardır. Bunlar arasında sperm üretiminde bozukluk olması, üretilen spermin taşınmasında sorun olması, hormonal problemler, sperm antikorları ve cinsel fonksiyon bozuklukları sayılabilir. İnfertil erkeklerde sperm üretimini bozan sebepler arasında en başta varikosel gelir. Ayrıca inmemiş testis, geçirilmiş testis iltihap ve ameliyatları, radyasyon hasarı ve kullanılan bazı ilaçlar da sperm üretimini bozarak kısırlığa yol açabilirler. Bunun en ciddi formunu azoospermi teşkil eder ve günümüzde erkek kısırlığında tedavisi en zor kısmı budur. Erken boşalma ve sertleşme bozukluğu da gebelik oluşmasını engellemektedir.

İnfertil erkeklerde öncelikle yapılması gereken test spermiyogram testidir. Sperm testinde sayı hareket veya şekil bozukluğu olması durumunda bunun aydınlatılmasına yönelik testler yapılmalıdır. Ancak kesinlikle tek bir sperm testi ile karar verilmemeli eğer bozukluk varsa mutlaka sperm testi 2 hafta arayla tekrarlanmalıdır. Eğer hiç sperm çıkmıyorsa yani azoospermi dediğimiz durum mevcutsa buna yönelik olarak hem hormon testleri hem genetik inceleme hem de tıkanıklık incelemesi yapılmalıdır.

Yapılan değerlendirmeler sonucunda varikosel saptanması durumunda tedavisi cerrahidir. Varikosel tedavisi hem normal yolla gebelik hem de tüp bebekte başarı şansını arttırmaktadır. Varikoselde başarısı en yüksek ve en güncel tedavi mikro cerrahi yöntem yani mikroskobik varikoselektomidir. Bu yöntem hastanemizde başarıyla uygulanmaktadır.

Yine azoospermi saptanması durumunda eğer sebep tıkanmaya bağlı yani obstrüktif azoospermi ise bu tıkanıklığı gidermeye yönelik cerrahi işlem yapılır. Eğer tıkanma olmadan azoospermi olmuş ise ve hormonal bozukluk yoksa bu durumda non-obstrüktif yani tıkanmaya bağlı olmayan azoospermi teşhisi konulur. Non-obstrüktif azoospermide sperm elde etmek için altın standart yöntem mikroTESE işlemi ile testisten sperm alınmasıdır. Deneyimli ellerde sperm elde etme oranları yüzde 50’ye ulaşabilmektedir. Bu işlem de tarafımızdan başarıyla uygulanmaktadır.

Ayrıca mikroTESE yapılarak spermi bulunamayan hastalarda ikinci mikroTESE öncesi hormon tedavisi vermenin sperm bulma olasılığını arttırdığı saptanmıştır. Bu hastalarda tedavi sonrası sperm elde etme oranları patoloji sonucuna bağlı olarak yüzde 20 ile 45 arasında değişmektedir.

Normal yolla çocuk sahibi olamayan erkeklerde günümüzde aşılama ve tüp bebek yöntemleri başarıyla uygulanmaktadır. Aşılama yani inseminasyon yönteminde erkeğin menisi alınıp yıkandıktan ve hazırlandıktan sonra kadının rahmine verilmekte Böylece spermin kat etmesi gereken yol azaltmakta gebelik başarısı artırılmaya çalışılmaktadır.

Aşılama denendikten sonra başarı sağlanamayan erkeklerde ve aşılama yapılacak kadar sperm çıkışı olmayanlarda tüp bebek tedavisi gündeme gelmektedir. Azoospermi olan ve ameliyatla sperm elde edilen hastalarda da yine tüp bebekte gebelik sağlanabilmektedir.