Kıymetli Hemşehrilerim,

15 Temmuz Şehitlerini Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nü yeni bir milli heyecan, onur ve gururla anıyoruz…

15 Temmuz 2016 her yönüyle şanlı tarihimizin en önemli dönüm noktası oldu.

Bu günü ülkemizin tarihine kara bir leke olarak geçirmek isteyenler, aziz milletimizin dünyadaki mazlum milletlere rehber olacak nitelikteki şanlı ve asil direnişiyle çok ağır bir cevap aldılar.

Cumhurbaşkanına, meclisine, devletine, hükümetine ve kendi iradesine sahip çıkan aziz milletimiz, hain darbe girişimine karşı şanlı direnişiyle tarihimize yeni bir destan daha ekledi.

O hain saldırı gecesi, Cumhurbaşkanımızın aziz milletimize milli irade ve demokrasiye sahip çıkalım çağrısıyla birlikte Gazi Şehrimizde 300 bin hemşehrimiz tek nefes, tek yürek ve tek vücut oldu.

15 Temmuz gecesi minarelerimizden okunan selalar ile birlik ve beraberlik çağrısına, Gazi şehrimizin bütün kesimleri kalplerindeki iman gücü, vatan ve millet sevdasıyla icabet ettiler.

Milli irade ruhunun adeta şaha kalktığı bu muhteşem direniş, milletimizin meydanlardaki vatan ve bayrak çığlıklarıyla taçlandırıldı.

Milletimiz dünya tarihinde ender görülen azim ve kararlılıkla bu darbe teşebbüsünü 12 saat gibi kısa bir süre içerisinde Cenab-ı Allah’ın izniyle bertaraf etti ve sonsuza dek akamete uğrattı.

Aziz milletimiz iman dolu göğsünü tanklara, silahlara siper etti. Kadını erkeği, yaşlısı genci milli irade ve demokrasimize canı pahasına sahip çıktı.

Bu uğurda 249 şehidimiz canlarını feda etti, 2196 vatandaşımız gazilik onuruna erdi.

Tarihi kahramanlıklarla dolu milletimiz 15 Temmuz akşamından bu yana da meydanlarına sokaklarına, demokrasisine, iradesine, devletine, istikbaline sahip çıktı. O gece muhteşem bir destan hep birlikte yazıldı.

Kıymetli Kardeşlerim

O hain girişim gecesinde 15 Temmuz Demokrasi Meydanımız ve ilçelerimizdeki bütün meydanlarda tarih yazdınız, demokrasi şöleni yaşattınız.

Sizler bu duruşunuzla, kendi iradenize, parlamentonuza, şehrinize, vatanınıza, imanınıza sahip çıktınız.

Bu devlet kendisine silah çekene, vatandaşlarına kurşun sıkana, tankla, tüfekle, helikopter ve F16’larla bomba yağdıranlara hak ettiği cezayı verecek kudrete sahiptir.

Hiç şüpheniz olmasın; şehitlerimizin kanı asla yerde kalmayacak. Milletimizin meydanlarda sürdürdüğü o şanlı demokrasi direnişinin gereği, son nefesimize kadar devam edecektir.

Türkiye terör örgütleri vasıtasıyla önüne kurulan tuzakları birer-birer bozarak yoluna devam ederken, üstesinden geldiği her saldırıdan güçlenerek çıkmaktadır.

Ülkemiz 15 Temmuz öncesinden çok daha güçlüdür. Çünkü hastalık teşhis edilip yaraya neşter vurulmuş, devletimizin hukuk kuralları içerisinde başlattığı  operasyonlar kararlılıkla sürdürülmektedir.

Rabbimizin himaye ve yardımıyla yarınki Türkiye, bugünkünden çok daha güçlü olacaktır.

PKK'sından YPG'sine, DAEŞ'inden, FETÖ'süne kadar tüm terör örgütlerini üzerimize salanlar artık bu oyunun deşifre olduğunu görmeli.

Başaramayacaksınız,

milletimizi bölemeyeceksiniz,

bayrağımızı indiremeyeceksiniz,

vatanımızı parçalayamayacaksınız,

devletimizi yıkamayacaksınız.

Ezanlarımızı susturamayacaksınız, bu ülkeye diz çöktüremeyeceksiniz, bu halka boyunduruk vuramayacaksınız, bin yıldır yürüdüğümüz bu yoldan bizi geri döndüremeyeceksiniz, ülkemizi hedeflerinden vazgeçiremeyeceksiniz.

Sanıyorlar ki her saldırıda biz biraz daha zayıflıyoruz. Hayır, tam aksine her saldırıda biz daha güçleniyoruz. Tam tersine bir oluyoruz, iri oluyoruz, diri oluyoruz, kardeş oluyoruz, hep birlikte Türkiye oluyoruz.

Bir ve beraber olduğumuz sürece üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir zorluk olamaz. Bu millet çok büyük badireleri tek yürek, tek vücut olarak atlatmıştır. 

Yiğitler diyarı Anadolumuz şüheda ile yoğrulmuş tek vatanımız, tek varlığımız. Yurdumuzun her karışı şehitlerimizin aziz kanları, Peygamberler, evliyalar, velilerin dualarıyla perçinlenmiş, harcı kuvvetlendirilmiştir.

Şehitlerimizin ve annelerimizin duaları da bizim en büyük zırhımızdır.

O gece Türkiye’nin yerle yeksan olması için ellerini ovuşturarak bekleyen düşmanlarımız ertesi güne bundan sonra işlerinin çok daha zor olduğunu görmenin kahrıyla uyandılar.

Bu bambaşka bir ruh, bambaşka bir aşk. Nede güzel demiş Mehmet Akif Ersoy, “İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür, imansız olan paslı yürek sinede yüktür.” İmansız olanlar imanlı olanların karşısında dayanamazlar ve nitekim dayanamadılar da.

15 Temmuzların bir daha yaşanmaması duasıyla, “Gün iradeye sahip çıkma günüdür.” diyerek meydanları darbecilere teslim etmeyen kundaktaki bebekten tutunda, yaşlılarımıza gençlerimize, kadınımıza erkeğimize ve bu uğurda şehadet şerbetini içen kahramanlarımıza minnet ve şükranlarımı sunuyorum.

Hiç şüphesiz şehitlerimiz kalplerimizdeki mümtaz yerlerini daima muhafaza edeceklerdir.

Aziz milletimiz, yüce devletimiz var olsun, birliğimiz daim olsun…