Anasayfaya Dön
Bize Yazın
Video Galeri
Facebook
Twitter
Instagram

 
ÇOCUK İSTİSMARINA HAYIR!

28.06.2019   19207
Facebook Paylaş
 
 
 


Gaziantep Kilis Tabip Odası Başkanı ve GAMOB dönem sözcüsü Dr Ramazan Sürücü, Oğuzeli ilçesinde yaşanan iğrenç istismar olayı ile ilgili toplam 16 akademik oda ve 32 STK nın imza koyduğu basın metni yayınladı.

           

ARTIK YETER!!ÇOCUK İSTİSMARINA HAYIR!

Bizler öncelikle birer yurttaş, anne-baba,  akademik meslek odaları ve STK temsilcileri olarak; kendimize, toplumumuza, kentimize, ülkemize ve çocuklarımıza ve geleceğimize karşı duymuş olduğumuz sorumluluk gereği kentimizde,  bir çocuğumuzun yaşadığı iğrenç cinsel istismar olayına karşı tepkimizi ortaya koymak, yetkilileri bir kez daha göreve davet etmek, sorumluluklarını hatırlatmak, sorumluları kınamak, çözüm önerileri sunmak ve çözüm ortağı olmak amacıyla bu basın açıklamasını yapıyoruz.

İlimiz Oğuzeli ilçesi civarındaki Körkün'de faaliyet gösteren Hasan Hoca İlim Vakfı yatılı kuran kursunda,9 yaşındaki çocuğun yatılı kaldığı kuran kursunda yaşamış olduğu cinsel istismar olayı hepimizi derinden üzmüştür. Olay üzerine Gaziantep Valiliği'nden yapılan açıklamada,  eğitim verilen yerin kaçak olarak faaliyet göstermekte olduğu, kurumun mühürlendiği, tüm öğrencilerin ailelerine teslim edildiği, suçlunun tutuklandığı ifade edilmiştir.

YALNIZCA SUÇLUYA CEZA DEĞİL!  SORUMLULARDA HESAP VERMELİ !

Unutulmamalıdır ki burada öncelikli sorumluluk devletindir.  Devletin’ de Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesi ile önleyici bir sistem kurarak çocukları ihmal ve istismardan korumayı taahhüt etmiş olduğu gerçeğinden hareketle ve valiliğin yapmış olduğu açıklamaya istinaden; buradan yetkililere soruyoruz ve cevap bekliyoruz. Bu kurum nasıl olurda kaçak faaliyet gösterebilir. Bu konuda denetleme yapması gerekenler neden zamanında denetleme yapmamıştır? Faile birlikte başka tutuklanan varmıdır? Bu olaydan ötürü sorumlulardan açığa alınan varmıdır? Yetkililerden vicdanen rahatsız olup, istifa etmeyi ve kamuoyundan özür dilemeyi düşünen olmuşmudur?  Bilinmesini istiyoruz ki biz bu durumu kabullenmeyeceğiz ve sürecin takipçisi olacağız.

Bilinmelidir ki bütün dünyada yaşanan siyasi krizler, ekonomik adaletsizlikler, sosyal yozlaşma, ahlaki yozlaşma, yoksulluk ve hak ihlalleri en çok, toplumların savunmasız kesimi olan çocukları etkilemektedir. Çocukların, büyüme ve gelişme dönemlerinde, fiziksel ve psikolojik sağlıklarını olumsuz yönde etkileyen her türlü davranış, çocuk istismarı (fiziksel, duygusal,cinsel) ve ihmali kapsamına girmektedir. İstismar ve ihmalin farklı şekilleri aileleri, toplumları, sosyal kuruluşları, yasal sistemleri, eğitim sistemlerini ve iş alanlarını etkileyen büyük bir halk sağlığı sorunudur.

TÜİK verileri ülkemizde yaşanan cinsel istismarın boyutlarının tahminlerimizden çok daha büyük olduğunu, ayrıca da her geçen gün arttığını ortaya koymaktadır. Bu verilere göre cinsel istismar mağduru olan çocukların sayısı 2014 yılından 2016 yılına kadar %33 artmıştır.

2016 yılında güvenlik birimlerine mağdur olarak gelen veya getirilen cinsel istismar suçuna maruz kalan çocuk sayısı 16.877 iken, bu rakamın 2017 yılında 18.623 olduğu gerçeği ise, gerçekten de korkunç ve tedirgin edicidir.

Bizler ancak bu olayların bir kısmını medyadan öğreniyoruz, bir kısmına mesleklerimiz gereği olay sonrası süreçlerde tanıklık ediyoruz. Unutmamak gerekir ki farklı kaygılarla çoğunun da üstünün örtüldüğü ve hala saptanamayıp devam etmekte olan binlerce istismar olayı mevcuttur.

Çocuk istismarlarının en ağır biçimi olan çocuk cinsel istismarları, münferit, sapık, hasta, insanların gerçekleştirdiği düşüncesi doğru değildir. Kişilerin uyguladığı her türlü şiddeti ve cinsel istismarı bir ruhsal hastalıkla açıklamaya çalışmak yanlış olup, cinsel suç olarak tanımlanan her eylem, salt bir cinsel dürtüsel bir eylem değil, mağdur üzerinde güç uygulama aracı olarak yine şiddeti temsil etmektedir.  Ayrıca bu bakış açısının hem şiddeti aklama hem de şiddetle uzaktan yakından alakası olmayan ruhsal hastalık sahibi bireyleri damgalayarak hedef haline getirme riski taşıdığını hatırlatmak isteriz. 

BU UTANÇ TOPLUMUN TÜM KATMANLARINCA ORTADAN KALDIRILABİLİR! 

Bireylerin şiddet ve suç işleme eğilimlerini yaşadıkları toplumsal çevreden bağımsız bir şekilde düşünmek mümkün değildir. Elbette ki geldiğimiz noktada ülkemizi yöneten iktidarların eğitim, kadın, aile, çocuk ,nüfus-aile planlaması (doğum kontrol yöntemleri) ve küretaj gibi olaylara bakışı, hukuk – adalet, demokrasi anlayışının ve bu alanlarda ki politikalarının payı büyüktür. Evlilik yaşının düşürülmesi, bazı din adamlarının kız çocuklarıyla ilgili evlenme yaşına ilişkin beyanları, müftülüklere nikah kıyma yetkisinin verilmesi, eğitim dilinin ve müfredatın cinsiyetçi ve eril olması, kadınların siyasette, yönetimde, çalışma hayatında ve karar alma mekanizmalarında eşit koşullara sahip olmaması, bu suçlara yönelik mevzuatta var olan cezaların uygulanmaması veya cezasızlık politikasının olağan hale gelmesi, toplumda adalet duygusunun giderek kaybolması, siyasette ötekileştiren, şiddet içeren dilin hakim olması, medyanın bu tür olayları ele alış biçimi vb. onlarca neden, bu sorunun endişe verici boyutlara ulaşmasına yol açmaktadır.

Ensar Vakfı’nda yaşanan istismar, Aladağ’da kız çocuklarının yanarak ölmesi ve her gün yeni çocuk istismarı vakalarının ortaya çıktığı koşullarda, bütün bunların karşısında çocuklara çığlık atmayı öğretmeye çalışan Aile Bakanlığı,  bir kereden bir şey olmaz diyen bir bakan, hükümet tarafından reddedilen çocuk istismarı yasası ve ortaya atılan tecavüzü aklama yasalarıyla, Türkiye çok uzun zamandan beri çocuklar için güvensiz bir ülke haline dönüşmüş durumdadır.

Bu konuda zaman zaman hükümet yetkilileri ve bazı siyasi çevrelerin suçun önüne geçmede çözüm olarak, cinsel isteğin tıbbi uygulamalarla azaltılması yöntemini(hadım) ve daha geneli idam cezasını gündeme getirmeleri, toplumun  öfke, üzüntü ve endişelerini gidermek,yapısal mekanizmalar oluşturmakla sorumlu devlet yöneticilerinin toplumun öfkesini kendilerinden uzaklaştırmak amaçlıdır ve çözümden uzaktır.Hadım veya idam istismarın kaynağını ortadan kaldıramaz.  Aksine bu yöntemler, suçun ataerkil, cinsiyetçi sistemin neden olduğu toplumsal çürümeden kaynaklandığını ört bas etmekte ve suçu salt faile indirgemektedir.  Bu öneriler sorunu çözmekten öte, sahte bir arınma yoluyla sorunun üzerini örttüğü için çok daha ağırlaşmasına sebep olacak bir yaklaşımdır.

Ayrıca insanlığa karşı işlenen suçlara yönelik yine insanlık suçu olan idam ve hadım etme cezaları, temel hukuk ilkelerine ve evrensel insan haklarına aykırıdır. İnsanlık tarihinin hiçbir döneminde, insan haklarına aykırı cezalandırma yöntemlerinin suçları ortadan kaldırdığı veya toplumsal sorunları çözdüğü görülmemiştir. Çocuk ve kadına yönelik cinsel şiddet suçlarına karşı sözü edilen en ağır cezaların uygulandığı ülkelerde bu tür suçlarda herhangi bir azalma olmadığı gibi artış görülmesi bu cezaların caydırıcı olmadığını, sorunu ortadan kaldırmadığını göstermektedir.

İnsanlık vicdanını derinden yaralayan bu suçları ortadan kaldırmak için en etkili yöntem modern dünyada olduğu gibi çocuk ve kadını merkeze alan sosyal, ekonomik ve hukuk politikalarının yerleştirilmesidir. Taraf devletlerden biri olduğumuz Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin, örselenebilir bir sosyal grup olan çocukların eğitimi, korunması ve gelişmesini esas alan birçok maddesinin ülkemizde uygulamada yer bulamaması veya ilgili makamlar tarafından halen ihlal ediliyor olması, çocuk istismarının giderek artmasının ve sürekli kanayan bir yara olmasının en temel nedenidir

Çözüm olarak ilk adım suçun tespiti ve nasıl cezalandırılacağı değil, bu tür eylemlerin nasıl önlenebileceği noktasına yoğunlaşmak olmalıdır.

Çocuklarımızı ancak güçlü bir sosyal hizmetler ağı üzerine inşa edilmiş samimi bir çocuk koruma ve adalet sistemi ile koruyabiliriz.
Çocuğa karşı cinsel sömürü ve istismarın önlenmesine yönelik, kanıtlara dayalı uygulamalar geliştirmek ve doğru politik kararlar alabilmek amacıyla evrensel değerlere uygun, bilimsel araştırmalar yapılarak, vaka ve yaygınlık oranları, zaman içindeki eğilimleri, olguların coğrafi dağılımı ve risk faktörleri ve nedenler belirlenmelidir.

Eril cinsiyetçi söylemlerden vazgeçilmeli, günlük yaşamın dini referanslarla şekillenmemesi adına,  hukuki düzenlemelere gidilerek, çocukların cinsel obje olarak değerlendirmelerinin önüne geçilmelidir.

Sivil toplum örgütlerinin, dernek ve vakıfların bağımsız çalışma yapmasına fırsat tanınmalı, yapılan çalışma sonuçları ve çözüm önerileri dikkate alınmalıdır. Siyasi rant hesabı yapılmadan,  çocukla ilişkide bulunan tüm kişi,  kurum ve kuruluşların, fırsat eşitliğine, kurallara uygunluğuna ve denetime açık olması sağlanmalıdır.

Toplumsal ekonomik eşitsizlik ortadan kaldırılmalıdır.

Biliyoruz ki, ancak çocukların ihmal veya istismar edilmesinden önce riskleri fark edip bunları ortadan kaldırmaya yönelik sistemler gerçek bir koruma sağlayabilirler. Bu nedenle, bütün öncelik, önleyici hizmetlere verilmelidir.

KORUMA,   CEZA, REHABİLİTASYON  OLMALI

Erken uyarı sistemi kurulmalı, çocuklarla çalışanların riski fark etme ve bildirme yükümlülükleri düzenlenmeli, bildirimi alacak etkili bir müdahale birimi kurulmalı, travma mağdurları için tedavi hizmetleri güçlendirilmeli ve yaygınlaştırılmalıdır.
Meselenin bütüncül çözümü için öncelikle Meclis’te önerilen çocuk hak ihlallerine ilişkin daimi bir çocuk komisyonu hızlıca kurulmalı, b
ütün partilerinde, bu konuya özgü çalışma grupları ve politikaları olmalıdır.

Yıllardır bekletilen Çocuğa Yönelik Şiddeti Önleme Ulusal Eylem Planı çıkarılmalı ve uygulanmaya başlanmalıdır. Bu alanda çalışan sivil toplum örgütleriyle ortak çalışmalar yürütülmeli, bu çalışmalar kamu idaresi tarafından desteklenmeli, planın izlenmesinde STK’lara sorumluluk verilerek uygulamada şeffaflık sağlanmalıdır.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından toplumsal cinsiyet eşitliği ve cinsel ve üreme sağlığı eğitimi müfredata konulmalıdır.
Erken çocukluk döneminden başlayarak çocuklar için, anne-babalar için, çocuklara bakım ve eğitim hizmeti verenler için ve çocuklarla çalışan profesyoneller için bilgilendirme kampanyaları ve farkındalık çalışmaları ilgili bakanlıklar ile STK’ların ortaklığında yapılmalıdır.

Gerçekleşmiş olaylarda; çocuğun mağdur ve suç tanığı olduğu unutulmamalı, acilen koruma hizmetleri verilmelidir. Gerekli hizmetler çocuklara ilk yardım, ara tedavi ve uzun süreli rehabilitasyon hizmetine kadar gidecek süreçte ilgili uzmanlardan oluşmuş bir ekip ile Çocuk İzlem Merkezlerinde ve üniversitelerin Çocuk Koruma Birimlerinde gerçekleştirilmelidir. Mağdura ve faile yönelik veri ve kayıt sistemleri oluşturulmalıdır. Mağdurun ikinci ve daha fazla kez mağdur edilmesini önlemek amacıyla Çocuk İzleme Merkezleri, Adli Görüşme Odaları ve Çocuk Koruma Merkezlerinin sayısı arttırılmalı, yetişmiş personel ile alt yapıları güçlendirilmelidir. Çocuğun korunması ile ilgili müdahale görevini de içeren 7/24 acil hizmet verebilecek çocuk koruma birimleri yapılandırılmalıdır.

Kovuşturma aşamasında; çocuğun ifadesi tek seferde Çocuk İzlem Merkezlerinde ve üniversitelerin Çocuk Koruma Birimlerinde gerçekleştirilmeli, çocuğun ifadesinin tekrar tekrar farklı dava süreçlerinde alınmasından kaçınılmalıdır.Ayrıca faille hiçbir süreçte yüz yüze getirilmemelidir.

Ceza adalet sistemi; yargılamaların çok uzun sürmesi, takdiri indirim sebeplerinin uygulanma biçimi, yetersiz delil toplanması gibi sebeplerle sanıklar için caydırıcı olmaktan uzaktır. Ceza adalet sisteminin amaca uygun işlemesi için eksikliklerin sebebinin araştırılmalı, bunları gidermek için gerekli yasal ve idari düzenlemeler acilen yapılmalıdır.

Hukuk güvenliği ve belirliliği sağlanmalı, vatandaşlara aynı olaya aynı hukuksal korunmanın, ayrımsız, herkes için uygulanacağı inancı sağlanmalıdır. Çocuğa cinsel sömürü ve istismar yapan suçlunun cezalandırılması, çocuğa verdiği zarar, hukukta orantılılık ve birey olarak çocuğun ve bir grup olarak çocukların yüksek yararı gözetilerek,cezasızlığa yer vermeyecek şekilde adil yargılama ile evrensel değerlere uygun şekilde olmalıdır.

Rehabilitasyon aşaması; cinsel sömürü ve istismara maruz kalan çocuklar ancak koruma sistemine girer girmez, başlayan etkin tedavi ve terapi çalışmaları ile iyileşebilir, kalıcı hasarların önüne geçilebilir. Bu nedenle güvenlik ve adli hizmetlere ayrılan bütçe gibi rehabilitasyon hizmetleri için ayrı ve ilgili dava sayıları göz önüne alınarak yeterli bütçe ayrılmalıdır. Cinsel sömürü ve istismar mağduru çocuklar için özel rehabilitasyon hizmetleri arttırılmalı, çeşitlenmeli ve çocukların hizmet kurumlarından kaçmasını ya da uzaklaşmasını önlemek için çocukların katılımıyla planlanıp uygulanmalıdır.

En önemlisi de toplum, çocuklarına sahip çıkmalıdır.

Kentimizde yaşanan bu iğrenç olay vesilesiyle, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesine ve Çocuk Hakları Sözleşmesine uygun bütün önlemlerin devlet tarafından hayata geçirilmesi beklentimizi ve hakkımızı yetkililere, bütün siyasi partilere ve ilgili kurumlara bir kez daha kararlılıkla hatırlatırken,  Akademik meslek mensupları ve STK’lar olarak çocuk hakları ve çocukların yüksek yararı için çözüm üretmek amacıyla yapılacak bütün çalışmalara katılmaya, destek sunmaya her zaman hazır olduğumuzun bilinmesini istiyoruz.

 

GAZİANTEP BAROSU 

GAZİANTEP-KİLİS TABİP ODASI

MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI GAZİANTEP ŞUBESİ

İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI GAZİANTEP ŞUBESİ

MİMARLAR ODASI GAZİANTEP ŞUBESİ

GAZİANTEP ECZACILAR ODASI

GAZİANTEP - KİLİS DİŞ HEKİMLERİ ODASI

ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GAZİANTEP ŞUBESİ

GIDA MÜHENDİSLERİ ODASI  GAZİANTEP TEMSİLCİLİĞİ

HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI GAZİANTEP TEMSİLCİLİĞİ

JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI GAZİANTEP TEMSİLCİLİĞİ

MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI GAZİANTEP TEMSİLCİLİĞİ 

ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI GAZİANTEP ŞUBESİ

GAZİANTEP-KİLİS VETERİNER HEKİMLERİ ODASI  

GAZİANTEP YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI

GAZİANTEP SERBEST   MUHASEBECİ  MALİ  MÜŞAVİRLER ODASI

GAZİANTEP KULÜBÜ

GAZİANTEP AİLE HEKİMLİĞİ DERNEĞİ

GENEL SAĞLIK İŞ GAZİANTEP İL TEMSİLCİLİĞİ

BİRLEŞİK KAMU İŞ KONFEDERASYONU İL TEMSİLCİLİĞİ VE EĞİTİM İŞ SENDİKASI

ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ

GAZİANTEP MİMAR SİNAN ( DEVRİM) LİSESİ MEZUNLARI VE MENSUPLARI DERNEĞİ̇

GAZİANTEP VEREM SAVAŞ DERNEĞİ̇

GAZİANTEP KÜLTÜR TURİZM DERNEĞİ̇

ZEUGMA KÜLTÜR VE SANAT DERNEĞİ̇

GAZİANTEP BAĞIMSIZ DENETÇİLER DERNEĞİ̇

GAZİANTEP MÜZE DOSTLARI DERNEĞİ̇

TÜRKİYE KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELER SERBEST MESLEK MENSUPLARI VE YÖNETİCİLER VAKFI GAZİANTEP DESTEKLEME DERNEĞİ

TÜRK KADINLAR BİRLİĞİ GAZİANTEP ŞUBESİ

GAZİANTEP ANADOLU LİSESİ MEZUNLAR DERNEĞİ

ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ GAZİANTEP ŞUBESİ

CUMHURİYET KADINLARI DERNEĞİ

GAZİANTEP YESEMEK ROTARY KULÜBÜ

 

ODTÜ MEZUNLARI GAZİANTEP DERNEĞİ

GAZİANTEP İTÜ MEZUNLARI DERNEĞİ

TÜRK ANNELER DERNEĞİ

GAZİANTEP ŞAHİNBEY LİONS KULÜBÜ

TOPLUM EĞİTİM DERNEĞİ

KADIN GİRİŞİMCİLERİ DESTEKLEME DERNEĞİ

GAZİANTEP FOLKLOR KULÜBÜ

GAZİANTEP GİRİŞİMCİ İŞ KADINLARI  DERNEĞİ

KADIN GİRİŞİMCİLER DERNEĞİ

GAZİANTEP KADIN SAĞLIĞI DERNEĞİ

GAZİANTEP MALİ MÜŞAVİRLER MUHASEBECİLER BİRLİĞİ DERNEĞİ

GAZİANTEP KOLEJ VAKFI MEZUNLARI DERNEĞİ

KAVAKLIK ROTARY KULÜBÜ

İPEKYOLU ROTARY KULÜBÜ

TÜRK ÜNİVERSİTELİ KADINLAR DERNEĞİ

 






TARİHİ HASTANEYE BAYRAM ZİYARE...

YEREL MEDYA BAKANIYLA BULUŞTU...

DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KUTLANDI...

GAZİANTEP KİLİS TABİP ODASI FO...

“İş güvencesine kimse dokunama...

Ve bazı acılar asla azalmazmış...

TIP HAFTASI KUTLANIYOR...

ASİD GENEL BAŞKANI DR. YILDIRI...

Gastroenteroloji Uzmanı Prof.D...

Tüketici Hakları Derneği Başka...

DAĞLI: “HEKİMLİK MESLEĞİ; UZU...

14 MART TIP BAYRAMI MESAJI ...

Sn. Vali Yerlikaya'nın 14 Mart...

İnfluenza Virüsünün Mevcut Mut...

Dr. Ersin Arslan Eğitim ve Ara...

SEVGİ DOLU 8 MART...

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şim...

GÜLER YÜZLE GEÇEN OTUZ İKİ YI...

Çok Paydaşlı Sağlık Sorumluluğ...

Anne babalar, çocuğun yaşamınd...

Kent Konseyi Yönetimi Diş Hek...

SMART ECZANE Eğitimleri devam...

TARİHİ HASTANEDE GÜZEL SESLE...

SANKO ÜNİVERSİTESİ’NDE KONFERA...

PERİFERİK ARTER HASTALIĞI (PAH...

AKIN BEBEĞE HIZLI MÜDAHALE...

Lösemili Çocukların Hayalleri...

8 mart DÜNYA KADINLAR GÜNÜ kut...

Silahlı saldırıya uğrayan dokt...

Ülkemizin yarayan kanası : Çoc...

Prof.Dr. Levent ELBEYLİ MEDİC...

Prof.Dr. Mehmet AKSOY MEDİCAL...

Prof.Dr. Alper SEVİNÇ MEDİCAL...

NÖROLOJİ UZMANI Doç. Dr. Remz...

Estetik, Plastik ve Rekonstrük...

Çocuklarınızı orta kulak iltih...

OBSESİF - KOMPULSİF BOZUKLUK V...

Göznuru Göz Hastanesi Doktorla...

Estetik Göz Kapağı Ameliyatı ...

Kamu Hastaneler Birliği tıbbi ...

Göz Hastalıkları Uzmanı DR.OR...

“Memur-Sen’e Davet, Tercihimiz...

UMUDA REKOR BAŞVURU...

GAÜN’de Kanser etkinliği...

“Beş Dakika Muayeneye Hayır… H...

Vajinal Doğum ve Sezaryen......

SAĞLIKTA ÖLÇÜM VE DEĞERLENDİRM...

Doktorlar Survivor'a katılırsa...

Eski TTB Başkanı, 29 yıl görev...

Gaziantep Diş Hekimleri Odasın...

Kent Konseyi Sağlık Grubu Ta...

GAZİANTEP ÇOCUK HASTANESİNDEN ...

Sofia Beauty Business’dan SEVG...

ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI ...

Prof. Dr. Mesut ÖZKAYA yeni gö...

Kılınç Göznuru’nda görevine b...

Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzma...

DÜNYAGÖZ GAZİANTEP ŞUBESİ’NDE ...

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ...

ÖZEL SANİ KONUKOĞLU HASTANESİ’...

Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Samiy...

CUMHURBAŞKANIMIZ Recep Tayyip ...

Önemli bir toplum sağlığı prob...

Bademcik İhmale Gelmez!...

Sağlıkçıların kreş sorunu çözü...

PROF.DR. İBRAHİM ERBAĞCI NETG...

Edebiyata, sanata ve kültüre ç...

ÖZEL HATEM HASTANESİ’NDE ÜNVAN...

SANİ KONUKOĞLU HASTANESİ’NDE B...

ÇOCUKLARDA ŞAŞILIĞA DİKKAT!...

VEREM HASTALIĞINA DİKKAT...

Kardiyoloji UzmanıDoç. Dr. Sü...

MEDİCAL PARK GAZİANTEP HASTANE...

Kitap Tanıtımları ve Bir Başka...

İŞİTME ENGELLİ ANNELER İÇİN BE...

Kalp ve Damar Cerrahı Doç.Dr.A...

Hayat Kreş’den Görkemli açılış...

GAÜN’de endoskopik hipofiz cer...

GAÜN Tıp Fakültesi Öğrencileri...

ROBOTİK TEDAVİSİ UMUT OLUYOR...

MEDİCAL PARK ‘TA BEŞİNCİ TORUN...

25 yıl gecesi...

Özel Hayat Hastanesi deneyimli...

Genel Cerrahi Uzmanı Op.Dr.M.Y...

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uzm....

Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzman...

DÜZENLİ JİNEKOLOJİK MUAYENE HA...

ÖZEL SANİ KONUKOĞLU HASTANESİ ...

OKULOPLASTİK CERRAHİDE DOĞRU T...

Bebeklerde Göz Yaşı Kanal Tıka...

Diş Hekimleri Divan’da bir ara...

Vali Yerlikaya’dan El – Bab ga...

GAÜN Hastanesi’nin Acı Kaybı...

Doç.Dr. Bünyamin KISACIK MEDİC...

Prof. Dr. Ahmet Mesut Onat Mua...

SANİ KONUKOĞLU HASTANESİ’NDE G...

BULUNMAYAN İLAÇ SAĞLIĞI TEHDİ...

Menopozal Problemlerde Güncel ...

Böbrek Sağlığınız İçin, Bol Su...



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10