Sofia Beauty Business Diyetisyeni Gamze UĞUR; ’’Çağımızın en önemli hastalıklarından birisi olan diyabet diğer kronik hastalıkların (kalp damar hastalıkları, kanser, böbrek yetmezliği gibi..) oluşmasına zemin hazırlayan çok önemli bir hastalıktır. Artan obezite ile diyabet oranı da gün geçtikçe artmaktadır. Diyabetin erken tanı ve tedavisi ile hastalık oranı ve ölüm oranı önemli derecede azaltılabilir‘ ‘dedi.
Diyabet Nedir ve Nasıl Oluşur?
Diyabet, pankreasın insülin salgısının tamamen veya kısmen yetersizliği veya eksikliği sonucunda meydana gelen kan şekerinin yükselmesi ile karbonhidrat, yağ, protein metabolizmasının bozulduğu bir hastalıktır. İnsülin, besinlerle alınan protein, yağ ve karbonhidrat gibi yakıtların depolanması ve kullanılması için gerekli olan pankreasın ß-hücrelerinden salgılanan bir hormondur. Diyabetli bireylerde yeterli insülin salgılanamadığı için insülin eksikliğinin sonucunda kanda şeker miktarının artışı söz konusudur. Diyabet hastalığı; Tip 1 Diyabet ve Tip 2 Diyabet olarak ikiye ayrılır.
Tip 1 Diyabet Nedir?
Tip 1 Diyabet insüline bağımlı olan diyabet hastalığı olarak bilinir. Genellikle çocukluk çağında başlayarak daha sık görülür. Vücutta insülin salgılanmadığı için insülin kullanmaları gereklidir. Vücut bir bağışıklık sistemi problemi sonrasında insülin salgılayan hücreleri harab eder ve %90 oranında insülin üretilemez. Bu türü %10-15 oranda şeker hastalarında görülür.
Tip 2 Diyabet Nedir?
Tip 2 Diyabet toplumda daha sık görülmektedir. Tip 2 Diyabet ise, insüline bağımlı olmayan şeker hastalığıdır. Vücutta insülin üretimi vardır fakat insülin reseptörleri bozulduğu için hücrelere glikoz girişi sağlanamaz, glikoz kanda kalır ve yükselir. Genellikle yetişkin ve kilo problemi yaşayanlarda daha sık görülen bir türdür. Şeker hastalarının %80-85’lik kısmını oluşturur. Tip 2 diyabet daha çok bir yaşam biçimi hastalığıdır. Yani tansiyon, obezite, yüksek kan yağları ve göbek bölgesi kiloları fazla olan kişilerde sıklıkla rastlanmaktadır.
Artık yanlış beslenme ve kiloya bağlı olarak gençlerde de görülmektedir. Sağlıklı beslenme ile birlikte tablet ilaç alarak tedavi edilebilir.
Diyabette Beslenme Tedavisi
Öğünler 3 ana 3 ara olmak üzere düzenlenmeli.. Kan şekeri dengenizin sağlanması için öğünler arası 2,5 – 3 saati aşmamalıdır.
Rafine şekerleri hayatınızdan çıkarın… Şeker, bal, reçel, hazır meyve suları, çikolata, pasta ürünleri, tatlılar ve meşrubat gibi gıdalar kan şekerini hızlı yükselteceğinden uzak durulmalıdır.
Su tüketiminizi artırın.. Gün içerisinde en az 2-2,5 litre su tüketmeye dikkat edilmelidir.
Hayvansal yağ tüketiminizi azaltın… Diyabet yağ metabolizmasını da etkilediği için bireyin kan kolesterol düzeyide artabilir. Bu sebeple diyette kan kolesterolünü düşerecek yağlar tüketmeniz gerekir. Bu yağlar tereyağ, iç yağı, kuyruk yağı gibi doymuş yağlar değil balık yağı, fındık yağı, zeytinyağı, ceviz, avokado gibi tekli veya çoklu doymamış yağ asitlerinden zengin olmalıdır.
Kompleks karbonhidratları tercih edin… Glisemik indeksi düşük besinler tüketilmelidir. Beyaz ekmek yerine tam buğday ve çavdarlı ekmek, beyaz pirinç yerine bulgur veya kepekli makarna tüketilmelidir. Bu besinleri tercih etmeniz, kan şekeri denetiminizi daha kolay yapmanızı sağlar.
Besinlerinizi az tuzlu olarak tüketin… Diyabetli bireylerde tuz tüketiminin özellikle azaltılması gerekmektedir; çünkü diyabetli olan bireylerin tansiyon hastası olma riskleri çok daha yüksektir. Yemeklerinizde az tuz kullanarak, sofraya tuzluk koymayarak, konserve, turşu, salamura besinlerin tüketimini mümkün olduğunca azaltarak tuz tüketiminizi sınırlamayı başarabilirsiniz.
Her gün aynı besinleri tercih etmeyin… Diyabet hastalığı olmayan bireylerde bile her gün aynı besinin tüketilmesi monotonluk yaratır. Eğer kan şekerinizi kontrol altına almak için her gün aynı besinleri tüketiyorsanız; bu sizi sıkmaktan ve diyetinizi sıkıcı hale getirmekten başka bir işe yaramaz emin olun. Diyetisyeninizin yardımı ile kendinize besin çeşitliliği sağlayabilir ve sıkılmadan da kan şekerinizi kontrol altına alabilirsiniz.
Posa alımını arttırın…Posalı besinlerin diyabet hastalarının vazgeçilmezi olmalıdır. Posa mide boşalmasını geciktirerek kan şekerinin hızlı yükselmesini engeller. Ayrıca suda eriyen posa (kurubaklagil, sebze, meyve ve yulaf kepeği) alımı da kolesterol seviyesinin düşmesine yardımcı olmaktadır.
Alkol alımına dikkat… Kan şekeri kontrolü sağlanan bireylerin ve sağlayamayan bireylerin durumları farklıdır. Bu sebepten dolayı alkol kullanımınızı kesinlikle doktorunuza sormalı ve önerilen miktarların üzerine kesinlikle çıkmamalısınız.
Egzersiziniz planlı ve zamanlı olmalı
Diyabetli hastalar için egzersiz programı da besin alımı gibi planlı olmalı ve her hasta ne zaman fiziksel aktivite yapması gerektiğini öğrenmelidir. Çünkü bilinçsiz olarak yapılan fiziksel aktivite bireyde hipoglisemi (kan şekeri düşüklüğü) oluşmasına neden olabilmektedir.
Egzersiz bazı diyabet hastaları için önerilmemekte, bazı hastaların ise pasif egzersiz yapmaları önerilmektedir. Bu durum göz önüne alındığında ise; yapmak istediğiniz fiziksel aktivite çeşidine ve zamanına göre mutlaka doktorunuza danışmalısınız.
|