Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Uzman Psikoloğu / Çift ve Aile Danışmanı Melis Tümer Süyür, okulların açılmasının anne ve babalar için yeni bir düzene geçileceğinin, çocuklar açısından sorumluluk döneminin başlangıcı olduğunu söyledi.
Süyür, “Geziler, yolculuklar, ziyaretler, arkadaşlar derken çocukların kendilerini özgür hissettikleri dönem; yerini kısıtlı uyku saatleri, dersler, ev ödevleri ve yeni kurallar sorumluluklara bırakıyor” dedi.
Okulun açılış günü yaklaştıkça tüm ailenin gündemini okulların açılmasının oluşturduğuna dikkati çeken Süyür, “Çocuklar bir anda değişen bu sürece uyum sağlamakta ve en önemlisi okula mutlu başlamakta zorlanabiliyor. Ancak doğru bir iletişimle, çocukların okulun açılış gününü gergin bir şekilde değil heyecanla beklemesini sağlamak mümkün” diye konuştu.
BUNLARI DEMEYİN
Tatilin son günlerinde çocuklara okulun açılacağı zamanı hatırlatmanın önemine değinen Süyür, ancak bu haberin ifade edilme sayısı ve sıklığının büyük önem taşıdığını bildirdi.
Son haftalarda çocuklara sürekli okulu ve sorumluluklarını anımsatmanın onları rahatsız edebildiği gibi zorlayıcı da olabildiğine vurgu yapan Süyür, şöyle devam etti:
“Okulun başlayacağı bir kere konuşulduktan sonra bu konuyu sık sık anımsatmak, ileriki zamanın sürekli sorumluluklar ve sıkıcı aktivitelerle geçeceği korkusunu artırabiliyor. Özellikle ‘Sen bu saatlerde sitede oynamaya çok alıştın, bakalım okul açıldığında öğretmeninle mi oynayacaksın, dersler biriktikçe ne olacak?’ gibi esprili bir dille uyarıcı göndermeler yapmak çocukları duygusal olarak olumsuz etkileyebiliyor.
Yaz mevsimindeki rahatlığın, zamanı kolayca ve zevkli harcama konusundaki konforun okullar açıldığında sona ereceğini okul çağına gelmiş çocuklar zaten farkında. Bu nedenle bir kez yapılan ve sonrasında uygun hazırlık zamanında anımsatılan okul açılma haberi duygusal hazırlık için yeterli olacaktır. Çocuklara okuldan sürekli olarak bahsetmek uyum sürecini olumsuz etkileyebilir.
Eğitim, sorumluluk, rutin yatma ve yemek saatleri, kısıtlı oyun ve eğlence zamanları üzerine konuşmak hem aileler hem de okula gidecek çocuklar için oldukça tatsız. Bu nedenle çocuklarla bir sohbet havasında konuşmak, okulun sosyal ortamından, kulüp çalışmalarından, özlenen arkadaşlardan, yapılacak gezilerden, kutlamalardan bahsetmek, kısacası geçmiş okul yıllarına ait olumlu duygu yükü olan anıları hatırlatmak çocukların uyumunu kolaylaştırabilir.”
Yaz tatili bile olsa çocukların tamamen sorumluluk duygusundan uzak tutulması, sadece okula alışma sürecini değil, gelecekteki tutum ve davranışlarını da olumsuz etkileyebildiğini anımsatan Süyür, “Bu nedenle okulun açılmasına sayılı günler kala çocukların okula hazırlık dışında, sosyal hayata ilişkin alışkanlıklarının da geliştirilmesi büyük önem taşır. Evde kişisel hijyenin ve ev bakımının farkında olan, temizlikte, alışverişte ailesine yardım eden, evdeki tüm aktivitelerde faal olan çocuklar okul açıldığında da okulla birlikte gelen sorumluluklar karşısında yabancılık çekmiyor ve daha kolay adapte olabiliyor” uyarısında bulundu.
Süyür, uyum sorunu yaşayan çocuğa karşı korkutma, yargılama, tehdit, şiddet ve baskı uygulanmaması gerektiğini, aksi takdirde uyum sorununun okul fobisine dönüşerek, çocuğun okula gitmeyi reddetmesine yol açabileceğini vurguladı.
Çocukların ailesini zaman zaman okulda görmekten hoşlandığına dikkati çeken Süyür, “İlk günleri onunla paylaşmak, okulla işbirliğini sürekli hale getirmek önemlidir. Ancak ilgisizlik kadar fazla ilgi de sakıncalı. Gerektiği zamanlarda destek verip genel olarak kendi sorumluluğunu almasını öğretmek temel amaç olmalıdır” diye konuştu.
ÖNERİLER
Süyür anne babalara konuyla ilgili şu önerilerde bulundu:
“ -İyi bir okul uyumu için iyi bir okul öncesi hazırlığı planlanmalı.
-Öz bakım becerileri çocuğa erken dönemden itibaren kazandırılmalı. Kendi sorumluluklarını üzerine alması onun büyüme ve gelişme ile ilgili algısını olumlu etkileyecektir.
-Okul seçimi ve bu sürecin planlanması aşamasına çocuğu da dahil etmek güven ilişkisi ve uyum açısından kolaylaştırıcı olacaktır.
-Aile, çocuğun okula devam etmesini sağlamalı ve bu konuda kararlı olmalı. Alışma sürecinde kısa süre bile olsa mutlaka okula gitmek ve vedalaşmayı kısa tutmak ve kararlı davranmak doğru olacaktır. Çocuğa, bu sorunun tüm aileyi ilgilendirdiği, sadece çocuğun sorunu olmadığı hissettirilmeli.
-Arkadaş ilişkileri zamanla oluşmakla birlikte ilk günlerden itibaren okul dışı buluşmalar uyumu güçlendirir. Ev ziyaretleri ve eğlenceli organizasyonlar çocukların birbirlerini keşfetmelerini sağlayacaktır.”
|